Malumunuz oldukça hareketli günler geçiriyoruz.
Ulusaldan yerele uzanan çizgide oldukça hızlı günler geçirdik ve geçirmeye de devam ediyoruz.
Bu sebeple bu günkü yazımı birkaç konuyu birleştirerek yazmak istiyorum.
Malumunuz olduğu üzere seçim sürecine girmiş bulunmaktayız. Bu seçim şahsi kanaatimce ülkemizin kader seçimi durumunda.
Bir tarafta Başkanlık sistemini destekleyen Cumhur ittifakı, Bir tarafta ise bu sistemi değiştirme ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş vaadi ile yola çıkan Millet ittifakı yer almakta.
Cumhur ittifakının paydaşları her seferinde eski sistemin ne kadar kötü olduğunu Koalisyonların ne kadar zararlı olduğunu anlatmaya çalışsalar da aslında şu geçtiğimiz bir senelik süreçte birbirine siyasi olarak benzemeyen 6 partinin söz konusu ülke menfaati olduğunda ortak mutabakata nasıl vardıklarını seyrettik.
Üstelik Ortak Mutabakat her durumda son derece fayda gösterdi milletimize ve ülkemize.
Bunun yanında Tek adam sisteminin yol açtığı aksaklıkları da hep birlikte gördük. Depremde gördük, Ekonomide gördük, hayatın her alanında gördük.
Özellikle Deprem gibi ülkemizin büyük kısmını etkileyen felakette Tek adam sisteminin ne kadar yanlış olduğunu iliklerimize kadar hissettik. Acil bir durumda bile talimat almadan harekete geçemeyen sisteme mahkûm olmuş güzide kurumlar gördük.
Yaratılan korku rejimi, sebebi ile İnisiyatif almaktan korkan bürokratlar gördük. Ekonomi ise tam komedi. Sistemin yanlışlığını her markete pazara gidişimizde görmüyor muyuz.
Diyeceğim o ki bu sistemin yanlışlığını gören herkese büyük bir yük yükleniyor bu seçimde. Ülkenin de geleceğimizin de kader seçimi bu.
Değinmek istediğim bir diğer konu ise Deprem konusu. Daha doğrusu deprem konutları konusu.
100 Milyar TL nin üzerinde bir rakam toplandı yardım kampanyaları ile. Kimi binlerce ev bağışladı kimisi milyarlarca lira. DASK sigortasını sormuyorum bile. Bütün bunlara rağmen yetkililer açıklamış ki Deprem felaketi yaşayan vatandaşlarımıza evleri 20 sene vadeli borçlandırarak satacakmış TOKİ.
Toplanan bu rakamların nereye harcandığının açık bir şekilde izah edilmesini ivedilikle bekliyorum.
Son olarak… 3 Gün sonra 18 Mart… Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü. Bu güzide topraklar için kanını döken, gözünü kırpmadan şahadete yürüyen tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
Her zaman dediğimiz gibi. Vatan Sağ olsun.