Musa Ertuğan yaptığı açıklamada; “Türk Milleti bir an önce toplumsal mutabakatı sağlayarak üretmek zorundadır. Biz farklılıklarımızı öne çıkararak çatışmak yerine, müştereklerimizi arttırarak sosyal bütünlüğümüzü sağlamalıyız.

Bir an önce eğitim seferberliği gerçekleştirerek sanayi devriminin arkasından bilgi çağını ıskalamış Türk toplumunu, muasır medeniyetler safının önüne geçirmeliyiz. Yoksa gelişmiş ülkelerin ucuz işçileri, vida sıkıcıları olarak kalmaya mahkûm oluruz.

Eğitimde düşünen, analiz ve sentez yapabilen, aklını kullanmasını bilen, bilimin metodlarını tercih eden, fenni düşünüş usullerine dayalı bir eğitim yerine; nakle dayalı bilgilerle yetişen, ideolojik körlüğe sahip, sorgulamayan, aklın metodlarını öteleyen, biat kültürüne mensup, hakim siyasetin sloganlarıyla papağanlaştırılan nesiller yetiştirilmek istenmektedir.

Muasır medeniyet safının önüne geçme hedefimize aykırı bu eğitim anlayışı geleceğimizi tehdit etmenin yanısıra, toplumsal yarılmaya da sebep olacaktır.

Kültürümüzün özünü muhafaza ederek çağın imreneceği ölçü ve inceliklere ulaştırmak yeni bir medeniyet hamlesi gerçekleştirmek ana gayemizdir.

Gençlerimizin kendi çağdaşları ile teknoloji yaratma ve geliştirme de boy ölçüşecekleri, her alanda kendi milli orjinlerini çağdaş ölçü ve değerlerle zenginleştirerek ortaya koymalarını sağlamak temel görevimizdir.

Ferdi sosyo-ekonomik bakımdan bir kıymet haline getirirken, milli ve manevi değerlerle yoğurarak kollektif bir ruh ve milli şuura sahip kılmak suretiyle, hem kendi, hem de toplum için mücadele etme, kendisini geliştirme bilinç ve idealini kazandırmak zorundayız.

Bu suretle kendisi için maddi çıkar elde etme duygusunun yanında topluma hizmet etmenin manevi hazzı ile hareket eden toplum için fedakarlık yapacak dengeli bir kişilik ve milli kültüre sahip nesiller yetiştirmek gayemizdir.

Kısacası fert için ne toplumu, ne de toplum için ferdi feda etmeyen bir anlayış ve sistemi oluşturmalıyız.”Dedi.